Dokunulmayan,
Saklı yaralarımız
Çam ağaçları kadar dik gövdemiz
Ve sevgimiz insanoğlu eder hepimizi
İç çekişlerim kadar derin bir soluk almaya çalışsam son nefesim olabilir bu
Çamura iz bırakırken arkamdakini düşünürüm düşünceli
Güneşin tenimi yakışını
En son senin yakamoz gözlerini
Kibrinde biriktim insanların
Dillerine düştüm karakuyu
Kesik nefeslere dönüştüm
Alev fışkıran gözlere bakıp
Alfabeyi sıralar gibi sıralıyorum
Alışılmış bir soysuzluk bürüyor
Dört yanımı ve büyüyor
Içimdeki çocuk gülüşleri hep biraz eksik
Eksilen insanların burukluğu geçmiyor
Alıştığım manzaralarım yok artık
Uzakta bile değilken uzağım kimisine
Yanlış atılan ilmeğim, kaçığım
çokca deliyim
Işte şimdi sökecekler beni benliğimden
Ben artık ben olmayacağım
Dur durak bilmeyen akıllanmayan suskun biri oldum lakin
Sustuklarım kadar var dışarıdakiler
Konuşmaya değmeyecek kadar çok
Kirletilenler
0 yorum:
Yorum Gönder