Tek Oktavlık Do Dizesi

Ufkun alnına mermi gibi mıhlanmış gün batımı                        
Sabah ezanının ardından ömrümüzün kerahati                        
Ve dört nala asfaltla sevişen topuk tıkırtıları              
Sahil sessiz, gök timsahvari bir hissizlikle ağlıyor                                  
Do, re, mi, fa, sol, la, si
          -tek oktavlık do dizesi-
Nerelerde gezdiği belli olmayan bir hüzün ezgisi                
İsyana eşlik eden tonlarca tartmış bir ceset kütlesi                
Ve son olarak bu kıyamı yalnız bırakmayan yağmur sesi                          
Güneşin batışıyla tarihe karışmış bir adalet siması              
Ve medcezirin "cezir"inin suları alıp götürmesinin
ardından          
Kumullarda kendini gösteren taban izleri            
Olanı değil, olması gerekeni yaşamaya çalışan          
Tanecik hesabı milyarlarca insan ezmesi
Ve yalnızlığına bir dünya kurmaya çalışan
cümleler hüzmesi
Geceleyin on bir sularında gözleri kamaştıran
Ufkun güzel kızı
Yunan'ın ve İskandinav'ın "yalnızlık tanrısı"
-Bir öpücükle zehirlemiştir bütün şiirleri-
Görünmez bir mürekkeple alnımıza kazınmış
Yirmi birinci yüzyılın yalnızlık melekesi
Do, re, mi, fa, sol, la, si
          -tek oktavlık do dizesi-
Yüreğime sükuneti dört dörtlük vuran gitar sesi
İlahi bir ressamın fırçasından çıkmıştır
Betimlemeye çalıştıklarımın her dizesi
Ve yatsı ezanıyla kapanmıştır bu ciddiyet cilvesi