Hoş geldin. Sentezler'in yeni halini beğendin mi? İstediğini kolayca bulabilmen için büyük bir düzenleme yaptık.

Cumartesi, Aralık 17, 2016

her yerde onlardan vardı
insanlar
ve ben onların yazık ki bir nüshasıydım
ne kadar ağır ve garipti
mutfağa tuvalete yatak odasına yürümek
yalancıktan oynamak
bana sorsaydı ben oynamak istemezdim
oysa adi kahkahalara
ben de eşlik ederdim

ben kadınlardan utanırdım
erkeklerden de
ve dahi şeytanlarımdan
oysa onlar benden utanmadılar
yaradandan utanmadıkları gibi

kara kısrakların üzerindeydi
hayallerimden biri
heybetli bir o kadar kibirli
haydutları toprağa saplayan
parmak uçları nasırlı kemankeştim
küflü sayfalarda
oysa rüyalarda dizlerinin üstünde
infaz edilenin ta kendisiydim

babamı çok sevdim
beni kızıp karlara attığı zaman da sevdim
ama en çok
beni elimi tutup
bayram namazına götürdüğünde sevdim
oysa babam bana hiç masal anlatmamıştı

yüreğimi duymadım
doldurdum zihnimi
filozof türemesi habis sorularla
şüpheler firıldardı kıvrımlarımda
neyin kimin doğru olduğunu bilmedim
yıktım bütün tapınakları
yıktım çılgınca yumruklarımla
oysa duvarların arasına sıkıştığımda
kirli ellerini göğe uzatan bendim

vesile miydi yoksa bahane mi
banane ulan bundan
yemeyecektin işte o zıkkımı
derdim
oysa diş kovuklarında
elma parçacıkları kalan
yine bendim

şimdi bırak
yanına geleyim
acı tezatlardan
karanlık kelimelerden
mahzun anılardan
girift düşüncelerden
kurtar beni
izin ver seni seveyim
çıkalım yüce dağlarla derin gökyüzünün
kesiştiği keskin çizgiye
elimi tutmasan da olur
sade aynı havayı solusakta olur
hiç öpüşmesek de olur
yeter ki kurtar
kurtar beni
kurtar beni benden...

Pazar, Aralık 04, 2016

Derya-yı Esved

Nereden gelir bilmem bu suretimdeki leyl-i tarık
Güneş battı mı sessizlik damarlarımda bir neşter
Eksik bakarım ışığa renklerim bin yerinden kırık
Benim de ruhum yedi renkli bir gökkuşağı ister

Neyin arzusuyla battı bilmem, içim deryayı esved
Tekerrür etti içimin karanlık laneti nefret
Yola düşürdü karanlığa bakarken gözlerindeki şehvet
Gönlüme dağ gibi düştü mukaddes pirahen-i ismet

Suya ne zaman baksam gördüğüm zavallı bir suret
Şimdi yağmurlardan nasibimi buldurmaz bana bu esaret
Kurtarmaya gelme sen de yağmur, beni bununla var et
Gayrı bende kalmadı birer parça ne umut ne de cesaret

Güvenim volkanlar altında kalmış, gönlüm yanık
Naçiz bedenim sıtmalar altında gayru kasti titrer
Bin umutla kurduğum şehrim baştan başa yıkık
Yağmur yağsa da dünyamda simsiyah gayrı renkler



Cumartesi, Aralık 03, 2016

Sonrası

Ey, bakışları ipek, saçları pamuktan kadın,
Sen, bendeki can havlini, nerden, nasıl anladın?

Bilemem, bende bu cani, cehennem kokulu bir his,
Dudakların, sanardım şu lanet hislere fihrist.

Şahsın, kendini gecelerde yıldız sayarsın,
Zannım, beni de bir gece bilir kıt aklın.

Oysa böyle bir yıldıza, ben gece bile olamam,
Şanım acıdır, karanlığım, bir yıldıza konamam.

Sen, şöhret, ün diye ağlayıp duruyorsun,
Sen, gönlümdeki illete vuruyor, anlamıyorsun.

Varlık, güzellikle dolmuş, taşıyor sende,
Anlamı yok, böyle bir şanın, bu köhne bedende.

Korkuyorsun, sanıyorsun ki şöhret şahtır,
Bilemezsin, böyle bir şöhret kara bir tahttır.

Dünya, zannımca karanlık, kurak bir çöldür,
İşte ben, bu dünyanın en ağır zulmünü gördüm.

Ben, bu ıssız çöllerde, yalnız ve zelilim,
Ben! Ben ki doğmadan ölmüş mazlum bir ceninim.

Ben! Yetişirken yüreğime nice dertler doldurttum,
Sen ise büyürken, bardağına şaraplar koydurttun.

Ben savaşırken derdimle sen gülüyordun,
Sarhoş ve illet bir halde eğleniyordun.

Şimdi "Farkımız yok!" derim, belki de fazlasın,
Doğru! Ben cenazeyim, sen kürekle kazmasın.

Anlatacağım, bağıracaksın belki "Bu bir yalan!"
Lakin, anla ki içimdesin ve halim talan..

Aşkı Anlamak

Nazikçe baktım sana.
Bakışlarımız karışınca
Uzatarak elimi,
Usulca dokundum varlığına.

Kalbinle konuşuyordum o sırada.
Dedim ki: "Bu benim!"
Garipçe baktın bana
Anlamadın canım benim.

Sertçe tuttum elinden
Döndüm duvara, asılıydı
Eski bir ayna karşımızda.
Bakışlarım yansıyordu sana.

Kendimle konuşuyordum o sırada.
Dedim ki: "Bu sensin!"
Anlamadın, aşk olunca,
Ne sen sensin,
Ne de ben, ben...
                         

Copyright © Sentezler

Site Sahibi: Melih Elçevik |