Hoş geldin. Sentezler'in yeni halini beğendin mi? İstediğini kolayca bulabilmen için büyük bir düzenleme yaptık.

Çarşamba, Aralık 20, 2017

Kaktüs

"Benim sana anlattığım o hikayeler var ya, hepsi gerçek.
Hepsinin başrolü benim.
Hepsinde gözyaşlarına boğulurdu ya ruhun,
ben gülümserdim." .

"Şimdi beni uzaktan uzaktan izleyip hakkımda olmadık kararlar veriyorlar ya,
gün gelecek, haksız çıkacaklar.
İşte bu tonla zerzevatın üstünden binlerce kuş uçacak." .

"Yine bu saatlerde belki yine benim yüzümden bambaşka bir adama uyanacak ya ertesi gün.
Aldırma.
Kopup giden yıllarımın en basitinden biraz daha acımasızıyla karşına çıkacağım." .

"Bu kadar basit sanıyorsun, biliyorum.
İşte bu kadar kolay unutmak.
Yanılmıyorsun.
Sana baktığım gün çiçek açtı sandığım yapraklarım, bugünlerde biraz daha sarı,
koptu kopacak." .

Perşembe, Aralık 14, 2017

Kavgam

*- "Boşverdim içimin asıl rengi bu
Sözlerim gözlerim hatta gönlüm
Yutkuna yutkuna buna tutkunum
Sustum dışımın asıl sesi bu"

-  "Kâh gülmüşsün kâh somurtmuş
Kâh ağlamış kâh kahalara boğulmuş
Ha koşmuşsun ha durmuş
Ya susmuşsun ya da haykırmış
Belki ölmüşsün
Belki çoktan gömülmüşsün
Ve yahut bağdaş kurmuşsun
Ne fark eder?
Öyle ya da böyle belki şöyle
Belki de şu şekilde bu şekilde
Ama bir şekilde
Sakinleşmişsin
Dinginleşmişsin
Bence kaybetmişsin
Nefretini
Öfkeni
Sevgini
Aklını
Mantığını
Ama en çok benliğini

Benliğini bırakmışsın bir sepete
Sepeti bir nehire
Nehiri de tembihlemişsin
'Götür gittiğin yere'
Gittiği yeri sormamışsın
Ya da sormuşsun da duymamışsın
Duyduğunu da duymazdan gelmişsin
Ya işine gelmemiş ya da inanmamışsın
İnansan inanmasan ne fark eder ?
İşine gelse gelmese ne yazar ?
Kontrolü kaybetmişsin
Sepetin kaderini kabullenmişsin

Belki itiraz etmişsindir
Belli ki çok ses etmemişsin
Zira
'Kafama ne koyduysam yaptım.'
Derken yalan söylemişsin

Bir ihtimal
Çığlığın sonunda duyulmuş olabilir
Koşmuş onca insan yardıma
Ne fark eder?
Zamansız koşmuşlar imdadına
İş işten geçmiş
İçin içine geçmiş
Korktuğun ne varsa başından geçmiş
Uçurumun kenarında bir başınaymışsın
Düşerken bir yarığa tutunmuşsun
O ana kadar kendini ölümden sakınmışsın
O saniye gelene dek kaçırmamışsın da
Biraz sabredememiş keçileri kaçırmışsın
Uçurumdan kendini bırakmışsın
Bu yüzden geçmiş iş işten
Bundan ötürü geçmiş için içinden
Ne fark eder söyle!
Sen sabretmedikten sonra
İmdadına koşsalar koşmasalar
Ne fark eder ?

Sen söylemeden anlarlar
Seni tanırlar
Sen olduğun için ararlar
Bulamazlarsa endişelenirler
Sen kendini umurlarında zannetmişsin
Hakikaten sen de narsistmişsin
Her şeye güldüğünü
Herkesi güldürdüğünü
Mutlu olduğuna inandırdığını
Çevrendekileri kandırdığını
En çok da kendini aldattığını
Farketmemişsin

Sahi sen de ne sahtekarmışsın
Helal olsun çok güzel oynamışsın
İçine bunca karayı sığdırmışken
Dışına yalnızca neşeyi taşırmışsın

Şimdi de gelmişsin
Boşverdim diyorsun
Sahtekarlığa devam ediyorsun
Yutkunamadığını bile bile
Yutkunduğunu söylüyorsun
Söz de susmuşsun lakin
Hala yazıyorsun"

Çarşamba, Aralık 06, 2017

Geri Dönüş

   Benimki de bir vazgeçişti aslında hayallerimden, becerilerimden, okuduğum kitaplardan, okuduğum şiirlerden, dinlediğim şarkılardan, yaşadığım hayattan, yazdıklarımdan… Yanacağımı bile bile ateşe atılıp yanmamaya inanmaktı benimkisi biraz da. Çünkü bilmek ve inanmak çok farklı şeylerdi benim için. Bilmiyorum siz daha önce taviz verdiğiniz her yerden taruman edildiniz mi? Güvendiğiniz dağlara kar yağarken oturup izlediniz mi? Sizi bilmem de ben verdiğim tavizlerin beni taruman edişine boyun eğdim. Güvendiğim dağlara kar yağarken de en sevdiğim dizelerimi söyledim. Bu benim son boyun eğmem, son kar yağışım ve severek söylediğim son dizelerimdi. Tüm bunlardan sonra kendime sırt çevirdim. Bir yaşamı orada sona erdirdim. Yenisi için kendime zaman verdim ve ben bugün yeniden doğdum.
      Hani fenomen olmuş bir söz vardır  “Herkes şiir yazar, sen hiç şiir sildin mi?” diye, o soruya gururla ben yazdığım bütün şiirleri sildim diyebilirim artık. Sildim çünkü şiir yazmak benim için mühim bir mesele. Çünkü, yazma işi yazan kadar okuyanın da içinde olduğu bir konu. Yazılan deneme de olsa şiir de olsa gerçeklerden bahsetmeli. Olmayan bir fikri zikreden bir yazar, en baba kalpazandır benim için.
      Ben yazarken hislerimi kullanırım. Benim yazmak için ilhama ihtiyacım yoktur. Kalem, kağıt ve hislerin varlığı benim yazmam için yeterlidir. Bu nedenledir ki yazdıklarımın gerçek olması, yani hislerimin gerçek olması benim için çok önem taşımaktadır. Ve yazdıklarım her ne kadar yazıldıkları zaman ki hislerden doğmuş olsa da artık o hisleri beslediğim insanın bunları hak etmediğini düşündüğümden ve kalpazanlığı kendime yakıştıramadığımdan mütevellit sildim şiirlerimi. Bu yüzden o malum soruya “Ben sildim” cevabını gururla veririm. Yazmaya duyduğum saygıdan dolayı bu gururu taşımaktan mesudum.
     Bu yüzden bırakmıştım aslında yazmayı. Bir daha yazamayacağımı düşünmüştüm. Fakat az önce bahsettiğim gibi yazmam için kağıt, kalem ve hislere ihtiyacım var ve bir kez şiir silebilen ben, eğer şu anki hislerimin yanlış olduğu kanısına varırsam tekrar silebilirim. Bu sebeple de yazmaya geri dönüyorum.

Korkma çocuk!
Yeniden doğmaya korkma!
Semaya bak!
Güneş her akşam battığı halde yeniden doğmaya korkuyor mu?
Sonbahardayız, doğanın ölümünü seyret!
Yaprak döken ağaçlar, bahar geldiğinde çiçek açmaya korkmayacak.
Bu yüzden sen de korkma çocuk!

Kalkmaktan korkma çocuk!
Bırak suya düşsün birkaç hayalin.
Sanma ki suya düşen hayaller senin gerçeklerindi.
Şimdi yeni bir hayal kur!
Belki onlar da suya düşer bir gün.
Yine de korkma çocuk!
Yeniden kurarsın bir hayal!
Bir kez dirildiysen bir daha dirilirsin.

Karanlıktan korkma çocuk!
Gelip geçici şeylere saklanamazsın.
Bu yüzden şimşek parıltısı bekleme çocuk!












Copyright © Sentezler

Site Sahibi: Melih Elçevik |