İncirlerimin arasından hayatı gözlüyorlar
Uğur böceklerini kolluyorlar
Ateş böcekleriyle dans edeceğiz
Işık hüzmeleriyle dolu bir oda
Penceresiz
Zıtlıklarla bürülü aydınlık boyar duvarları
Upuzun koyuluklarda
Sayfa sayfa ışıyorum
Gitmek, en uzun yollara
En uzun gecelerle birlikte
Saçlarında sarı bir kurdele
Trenime el sallayacak dostlar
Nerededir şimdi
Kime ağlarlar yalanlar içinde
Kesik kesik gülen adam
Üç ayaklı sandalyede oturuyor
Ayakları yerden yüksek
Ne bilsin benim ayağımdaki kunduralı
Kıvrılan dağlar arasındayım
Küskün gülüşler bıraktım arkamda
Önümde çukurlar yuvarlanır
Balonlarıma tutunup karşıya geçiyorum
Uçan balonlar
iyi ki varlar
Karanfil ve yasemin
Ah şehrimin vakur kıyıları
Gidiyorum
bir çoğuna
Sıcak bir gülüş bırakamadan
Kristal bardaklarda sunulan şarap
İçine tuz konulan damat kahvesi şimdi
İçmeye
Gerekirse ölmeye razıyım yolunda
Silemezsin dudaklarımın izini
Mektuplarından
Sert poyrazlar karşılar beni
Yadırgamıyorum
Kurşuni insan yüzleri
Balık kokmayan bir şehir
Kimsesiz bir ben
Kimsesiz bir gökyüzü
Misafirler göğü izlemeyi bilmez
Kusurlar gülüşlerde
Saklanmaz gerçek
Üzerimde gözyaşı var
Sırılsıklamım
0 yorum:
Yorum Gönder