Hoş geldin. Sentezler'in yeni halini beğendin mi? İstediğini kolayca bulabilmen için büyük bir düzenleme yaptık.

Cumartesi, Aralık 03, 2016

Sonrası

Ey, bakışları ipek, saçları pamuktan kadın,
Sen, bendeki can havlini, nerden, nasıl anladın?

Bilemem, bende bu cani, cehennem kokulu bir his,
Dudakların, sanardım şu lanet hislere fihrist.

Şahsın, kendini gecelerde yıldız sayarsın,
Zannım, beni de bir gece bilir kıt aklın.

Oysa böyle bir yıldıza, ben gece bile olamam,
Şanım acıdır, karanlığım, bir yıldıza konamam.

Sen, şöhret, ün diye ağlayıp duruyorsun,
Sen, gönlümdeki illete vuruyor, anlamıyorsun.

Varlık, güzellikle dolmuş, taşıyor sende,
Anlamı yok, böyle bir şanın, bu köhne bedende.

Korkuyorsun, sanıyorsun ki şöhret şahtır,
Bilemezsin, böyle bir şöhret kara bir tahttır.

Dünya, zannımca karanlık, kurak bir çöldür,
İşte ben, bu dünyanın en ağır zulmünü gördüm.

Ben, bu ıssız çöllerde, yalnız ve zelilim,
Ben! Ben ki doğmadan ölmüş mazlum bir ceninim.

Ben! Yetişirken yüreğime nice dertler doldurttum,
Sen ise büyürken, bardağına şaraplar koydurttun.

Ben savaşırken derdimle sen gülüyordun,
Sarhoş ve illet bir halde eğleniyordun.

Şimdi "Farkımız yok!" derim, belki de fazlasın,
Doğru! Ben cenazeyim, sen kürekle kazmasın.

Anlatacağım, bağıracaksın belki "Bu bir yalan!"
Lakin, anla ki içimdesin ve halim talan..

0 yorum:

Yorum Gönder

Copyright © Sentezler

Site Sahibi: Melih Elçevik |