Zaman Eskitir Bizi
Güneş başımızın üstünden inmişse ayaklarımızın altına
Varolduğundan beri bilmemkaçıncı kez geceyi yaşıyorsak
Geceler de sürükleyecektir bizi sessizliğin varlığına
Eğer bir gün biz de gökyüzüne paralel uzanacaksak
Beni bu şehrin zamansızlığından ateşlenen bir yalnızlık
Bilmemkaçıncı kez ayak tırnak uçlarıma kadar eskitmiştir
Ben bu dünyaya hedef tahtası olarak gönderilmişsem
Bütün silahlardan ateşlenen mermileri göğsümde toplamak
Yaratılış zamanında bana da pay verilen alınyazımdandır
Güneş gibi batacaksak gündüzleri şarkılarla süslemek gerek
Geceler zaten sessizliğe varan akıbetimizin tatbikatıdır
Sessiz günlerimizin mazisi olarak kalacaksak bir batışta
Güzel manzaraların her birine birer satır yazı yazmak gerek
Kalk gidelim şu fani şehirden de demeye yüzüm yok
Nereye kadar eskiyeceksek oraya kadar sarhoş gitmeliyiz
Bizi sonsuzluğa götürecek yol buysa biz tökezleyerek de gideriz
Ben bu dünyaya hedef tahtası olarak gelmişsem sana vurulmam
Benim en eski varlığım olan alınyazımdandır
Ve ben vuruldukça eskiyorsam sevgilim, bu zamanın kısalığındandır
Oysa bana verilen ömür de önüme konan yol da sonsuzken
Zamanın kısalığı beni bilmemkaçıncı kez eskitmiştir bu yolda
Güneş başımızın üstünden inmişse ayaklarımızın altına
Bu bize bahşedilen zamanın kısalığındandır sevgilim
Merhaba, güzel bir şiir olmuş kaleminize sağlık :)
YanıtlaSilMerhaba, güzel görüşünüz için teşekkür ederim :)
SilEline sağlık :)
YanıtlaSilTeşekkür ederim :)
SilMerhaba Melih, gerçekten çok beğendim. Tebrik ederim : )
YanıtlaSilTeşekkür ederim :)
Sil